İş Kazalarında Cezai Sorumluluk: Yargıtay Kararları Işığında İşveren, Müteahhit, Şantiye Şefi ve Ustabaşının Rolü ve Sorumlulukları

İş Kazalarında Cezai Sorumluluk: Yargıtay Kararları Işığında İşveren, Müteahhit, Şantiye Şefi ve Ustabaşının Rolü ve Sorumlulukları

İş kazaları, işçi sağlığı ve güvenliği alanındaki en acı verici durumlardan biridir. Meydana gelen her kaza, hem çalışanlar üzerinde derin fiziksel ve psikolojik etkiler bırakır, hem de olayın hukuki boyutunu ve ilgili kişilerin cezai sorumluluğunu gündeme getirir. Özellikle inşaat gibi yüksek riskli sektörlerde, sorumluluk zinciri oldukça karmaşıktır ve işvereninden en alt düzeydeki ustabaşıya kadar pek çok kişi, kazadaki kusurları oranında yargı önünde hesap verebilir.

Bu makalede, Türk Ceza Hukuku’nda iş kazalarına yaklaşımı ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bu konudaki emsal kararlarını mercek altına alarak, işveren, müteahhit, şirket yetkilileri, şantiye şefleri ve ustabaşı gibi kilit rollerdeki kişilerin cezai sorumluluklarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Yargıtay kararları, sorumluluğun belirlenmesinde hangi faktörlerin etkili olduğunu anlamamız açısından büyük önem taşımaktadır.

🔴 İş Kazalarında Cezai Sorumluluğun Temel Dayanağı: Taksir

İş kazaları sonucu açılan ceza davaları genellikle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) taksirli suçlara ilişkin hükümlerine dayanır. Taksir, kanunun dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılması sonucu, bir suçun kanuni tanımında yer alan neticesi cezalandırılan fiilin gerçekleşmesidir. Başka bir deyişle, kazanın meydana gelmesinde gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi söz konusudur.

İş kazası bağlamında taksir, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının emrettiği tedbirlerin alınmaması, tehlikeli durumların göz ardı edilmesi, denetim görevlerinin aksatılması veya hiç yapılmaması gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Cezai sorumluluğun doğabilmesi için aranan temel şartlar şunlardır:

  • Bir iş sağlığı ve güvenliği kuralına aykırı davranışın bulunması.
  • Bu davranışın taksirli olması (bilerek ve isteyerek kaza çıkarmak gibi kasıtlı bir eylemin olmaması).
  • Bu davranış sonucunda bir neticenin (yaralanma veya ölüm) meydana gelmesi.
  • Davranış ile netice arasında doğrudan bir illiyet bağının (nedensellik ilişkisi) bulunması.

🔴 Yargıtay Kararları Işığında Roller ve Sorumluluklar

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin emsal kararları, iş kazalarında kimin ne ölçüde sorumlu tutulabileceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Kararlar, her olayın kendi öznel koşullarına göre değerlendirildiğini göstermekle birlikte, belirli pozisyonların taşıdığı sorumlulukları netleştirmektedir.

🔵 İşveren ve Müteahhitin Sorumluluğu

İşveren ve müteahhit, işyerinin genel işleyişinden ve iş güvenliği ortamının sağlanmasından birincil derecede sorumludur. Ancak Yargıtay kararları, bu temel sorumluluğun nitelikli kişilere devredilmesi durumunda sorumluluk dağılımının değişebileceğini ortaya koymuştur.

💬 **Yargıtay 12. CD., 2012/8012 E., 2013/562 K.:** Bir inşaat kazasında işçinin iskele kopması sonucu düşerek ölmesi olayında, müteahhit şirket adına işi yüklenen sanığın, iş güvenliğinden sorumlu ehil bir inşaat mühendisini şantiye şefi olarak atadığı ve şantiye şefinin iş güvenliğiyle ilgili herhangi bir eksiklik bildirmemesi durumunda, sanığa kusur yüklenemeyeceğine ve beraatine karar verilmiştir. [cite: 1, 2, 3]

Bu karar, işverenin/müteahhitin, iş güvenliği görevlerini uzman ve yetkin kişilere (burada şantiye şefi) devretmesinin, kendisinin doğrudan cezai sorumluluğunu ortadan kaldırabileceğini göstermektedir. Önemli olan, devrin gerçek ve etkili bir şekilde yapılmış olmasıdır.

Ancak, devir her zaman mutlak bir kurtuluş yolu değildir. Yargıtay’ın daha yakın tarihli bir kararı, devrin sınırlarını çizmektedir.

💬 **Yargıtay 12. CD., 2019/12104 E. 2021/6765 K.:** 🏗️ Bir inşaatta yüksekten düşme sonucu meydana gelen ölümlü kazada, müteahhit olan sanığın, kağıt üzerinde bir inşaat mühendisini şantiye şefi olarak atamasına rağmen, bu kişinin fiilen şantiyede bulunmasını sağlamadığı, işe gelmeyen şantiye şefinin sözleşmesini feshedip yenisini atamadığı tespit edilmiştir. Ayrıca işveren sanığın, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını denetlemediği, yüksekten düşmeyi önleyen toplu koruma önlemlerini almadığı ve risk değerlendirmesi yaptırmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay, bu durumda müteahhit sanığı “asli kusurlu” bulmuştur. [cite: 20, 29, 30, 31]

Bu karar, işverenin/müteahhitin sadece formaliteden şantiye şefi atamasıyla sorumluluktan kurtulamayacağını, atadığı kişinin görevini fiilen yerine getirmesini sağlaması, genel denetim yükümlülüğünü yerine getirmesi ve risk değerlendirmesi gibi temel iş güvenliği süreçlerini yönetmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. İşveren, iş güvenliğinin sağlanması için gerekli organizasyonu kurmak ve bu organizasyonun işlerliğini denetlemekle yükümlüdür.

🔵 Şirket Yetkilisinin (İşveren Vekilinin) Sorumluluğu

Şirket yetkilisinin iş kazalarındaki cezai sorumluluğu, şirketteki pozisyonuna, yetkilerine ve iş güvenliğiyle ilgili aldığı görevlere bağlıdır. Yargıtay kararları, işveren vekili olarak atanan şirket yetkilisinin, iş güvenliği sorumluluğunu ehil ve uzman kişilere (şantiye şefi gibi) devretmesi halinde doğrudan sorumluluktan kurtulabileceğine işaret etmektedir.

💬 **Yargıtay 12. CD., 2017/3163 E., 2018/622 K.:** 🏢 Bir inşaat ortaklığında meydana gelen ölümlü iş kazasında, işveren vekili olarak şirket adına faaliyet yürüten sanık hakkında, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması ve uygulamasının kontrolü sorumluluğunun, kazanın meydana geldiği yerde yetkili şantiye şefleri olan inşaat mühendislerinde olduğu gözetilerek kusur yüklenemeyeceğine ve beraatine karar verilmiştir. [cite: 16, 17, 18]

Bu karar da, şirket yetkilisinin iş güvenliği alanındaki görevleri yetkin kişilere devretmesinin önemini teyit etmektedir. Ancak, şirketin genel iş güvenliği politikalarının oluşturulması, yeterli bütçenin ayrılması veya riskli durumlara dair kendisine yapılan bildirimlere rağmen gerekli adımları atmaması gibi durumlarda şirket yetkilisinin de cezai sorumluluğu doğabilir.

🔵 Şantiye Şefinin Sorumluluğu

Şantiye şefi, sahadaki işlerin yürütülmesinden, koordinasyonundan ve en önemlisi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanmasından birinci derecede sorumlu kişidir. Yargıtay kararları, şantiye şefini iş güvenliğinin sağlanmasında en kilit aktör olarak konumlandırmaktadır.

💬 **Yargıtay 12. CD., 2013/9786 E. 2014/908 K.:** 👷‍♂️ Dış cephe boya işi sırasında iskele halatının kopması sonucu iki işçinin hayatını kaybettiği olayda, çalışmanın ustabaşı ve inşaat mühendisi olan şantiye şefinin denetim ve talimatları doğrultusunda sürdürüldüğü, iskelenin kontrolü, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi, yıpranmış halatların değiştirilmesi ve işçilerin emniyet kemeri kullanmalarının sağlanması hususundaki sorumluluğun ustabaşı ve şantiye şefine ait olduğu belirtilerek, şirket sahibine kusur yüklenemeyeceğine karar verilmiştir. [cite: 5, 6]

Bu karar, iş güvenliği tedbirlerinin sahadaki uygulamasından şantiye şefinin doğrudan sorumlu olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Şantiye şefinin, riskli durumları tespit etme, gerekli önlemleri alma, işçileri eğitme ve denetleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, şantiye şefinin cezai sorumluluğuna yol açar.

🔵 Ustabaşının Sorumluluğu

Ustabaşı, sahadaki iş akışını yöneten, işçilerle en yakın temas halinde olan ve çoğu zaman işveren veya şantiye şefinin talimatlarını işçilere aktaran kişidir. Ustabaşının da iş kazalarındaki sorumluluğu, yürüttüğü işin niteliğine ve denetim görevlerine bağlıdır.

Yukarıda bahsedilen Yargıtay kararında (2013/9786 E. 2014/908 K.), iskele kazasında ustabaşının da şantiye şefi ile birlikte sorumlu tutulabileceği ima edilmiştir. Ustabaşılar, kendi yönetimlerindeki işlerin iş güvenliği kurallarına uygun yapılmasını sağlamak, işçileri tehlikelere karşı uyarmak ve kişisel koruyucu ekipmanların doğru kullanımını denetlemekle yükümlü olabilirler. Bu yükümlülüklerin ihmali, ustabaşının da cezai sorumluluğuna neden olabilir.

🔴 Alt İşveren (Taşeron) İlişkisinin Sorumluluğa Etkisi

İnşaat sektöründe sıkça rastlanan alt işveren (taşeron) ilişkileri, iş kazalarındaki sorumluluk dağılımını daha da karmaşık hale getirebilir. Kazaya uğrayan işçinin alt işverenin çalışanı olması durumunda, öncelikli sorumluluk alt işverene ait olmakla birlikte, asıl işverenin veya müteahhitin sorumluluğu tamamen ortadan kalkmaz.

Yargıtay kararlarında, ana işverenin veya müteahhitin, alt işverenin çalışma alanındaki iş güvenliği önlemlerini denetleme ve genel iş güvenliği organizasyonunu sağlama yükümlülüğünün devam ettiği belirtilmiştir. Özellikle riskli işlerde, ana işverenin denetim yükümlülüğü daha da artar. Alt işverenin tek başına sorumlu tutulabilmesi için, kazanın tamamen alt işverenin kusuru ve denetimi dışındaki bir nedenden kaynaklandığının ispatlanması gerekebilir.

🔴 Sonuç: Sorumluluktan Kaçınma Yolları ve Öneriler

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin emsal kararları, iş kazalarında cezai sorumluluğun belirlenmesinde şekli kurallardan çok, somut olayın özelliklerine, görev dağılımına, yetki devrinin niteliğine ve en önemlisi iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin fiilen alınıp uygulanıp uygulanmadığına bakıldığını net bir şekilde göstermektedir. Sorumluluk, pozisyondan çok, yerine getirilmeyen yükümlülüklerden doğmaktadır.

İşverenlerin, müteahhitlerin ve şirket yetkililerinin, iş güvenliği sorumluluğunu sadece kağıt üzerinde değil, gerçek anlamda yetkin ve uzman kişilere devretmeleri ve bu kişilerin görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmesini sağlamaları büyük önem taşımaktadır. Şantiye şefleri ve ustabaşılar ise sahadaki iş güvenliği uygulamalarının eksiksiz yerine getirilmesinden doğrudan sorumludur.

İş kazalarını önlemek, can kayıplarını ve yaralanmaları engellemek ve olası bir kaza durumunda cezai sorumluluk riskini en aza indirmek için şu adımlar atılmalıdır:

  • ✅ Kapsamlı ve güncel risk değerlendirmesi yapılmalıdır.
  • ✅ İş sağlığı ve güvenliği mevzuatının gerektirdiği tüm fiziksel ve yönetimsel tedbirler eksiksiz alınmalıdır.
  • ✅ İş güvenliği konusunda yetkin ve deneyimli personel (iş güvenliği uzmanı, hekim, şantiye şefi vb.) görevlendirilmelidir.
  • ✅ Görev ve yetki devirleri yazılı ve açık bir şekilde yapılmalı, devredilen kişilerin yeterliliği teyit edilmelidir.
  • ✅ Görevlendirilen personelin işlerini fiilen yerine getirip getirmediği düzenli olarak denetlenmelidir.
  • ✅ İşçilere riskler ve alınması gereken önlemler konusunda yeterli ve anlaşılır eğitimler verilmelidir.
  • ✅ Kişisel koruyucu donanımların temini, bakımı ve kullanımı sağlanmalı ve denetlenmelidir.
  • ✅ Toplu koruma önlemlerine her zaman öncelik verilmelidir.
  • ✅ İş güvenliği ile ilgili tüm süreçler, denetimler ve eğitimler detaylı olarak kayıt altına alınmalıdır.

İş sağlığı ve güvenliği, sadece yasal bir zorunluluk değil, her şeyden önce ahlaki ve insani bir görevdir. Bu sorumluluğun bilincinde hareket etmek, hem kazaları önlemeye yardımcı olacak hem de hukuki platformda karşılaşılabilecek sorunların önüne geçecektir. Yargıtay kararları, bu bilincin ne kadar hayati olduğunu açıkça göstermektedir.

Rate this post
İlginizi Çekebilir:Araç Değer Kaybı Nedir? Tanımı ve Önemi
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Araç Değer Kaybı Ekspertiz Raporunun Önemi ve Nasıl Hazırlanır?
Araç Değer Kaybı Ekspertiz Raporunun Önemi ve Nasıl Hazırlanır?
Kaza Öncesi ve Sonrası Değer Karşılaştırması: Nelere Dikkat Etmeli?
Kaza Öncesi ve Sonrası Değer Karşılaştırması: Nelere Dikkat Etmeli?
Değer Kaybı Talebinde Yapılan Hatalar ve Bunlardan Kaçınma Yolları
Değer Kaybı Talebinde Yapılan Hatalar ve Bunlardan Kaçınma Yolları
Değer Kaybı Tazminatı Almak için Hangi Belgeler Gereklidir?
Değer Kaybı Tazminatı Almak için Hangi Belgeler Gereklidir?
Kronik Arızalı Araçlarda Değer Kaybı: Hak Talepleri ve Sigorta Kapsamı
Kronik Arızalı Araçlarda Değer Kaybı: Hak Talepleri ve Sigorta Kapsamı
Araç Değer Kaybında Avukat Desteğinin Önemi: Avantajlar ve Dezavantajlar
Araç Değer Kaybında Avukat Desteğinin Önemi: Avantajlar ve Dezavantajlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Savun Hukuk Danışmanlık | © 2025 |
İcra Avukatı | araç değer kaybı avukatı